Web3 Projeleri İçin Yaygın Yüksek Riskli Operasyon Modellerinin Analizi
Web3 alanında, birçok proje düzenleyici risklerden kaçınmaya çalışırken bazı "akıllıca" işletme stratejileri benimsiyor. Ancak, bu uygulamalar ters etki yapabilir ve projelerin uyum risklerini artırabilir. Bu makale, yaygın ama potansiyel tehlikeleri olan üç işletme modelini inceleyecektir.
Hizmet Dışsallaştırma: Yüzeysel Ayrım Gerçek Kontrolü Gizleyemez
Bazı projeler, ana işlerini üçüncü taraflara devrederek kendilerinin işletme özelliklerini zayıflatmaya çalışmaktadır. Ancak düzenleyici kurumların ilgilendiği, gerçek karar vericiler ve faydalanıcılardır, yüzeysel sözleşmeler değil. Eğer sözde dış kaynak kullanımı şirketinin proje ekibiyle menfaat ilişkisi veya personel örtüşmesi olduğu keşfedilirse, düzenleme bu dış kaynak kullanımı varlıklarını projenin uzantısı olarak değerlendirebilir ve dolayısıyla sorumluluğu proje sahibi üzerine atabilir.
Gerçek vakalarda, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Hong Kong Menkul Kıymetler ve Futurlar Komisyonu (SFC), eğer temel karar alma yetkisi hala proje ekibi tarafından kontrol ediliyorsa, işlerin dışarıdan yürütülmesi durumunda bile etkili bir sorumluluk ayrımının oluşmayacağını belirtmiştir. Bu tür "biçimsel bölünme" aslında düzenlemelerden kaçınma olarak olumsuz bir kanıt olarak değerlendirilebilir.
Çoklu Kayıt ve Dağıtık Düğüm: Gerçek Kontrol Merkezini Gizlemek Zor
"Sınır tanımayan" bir imaj peşinde koşan bazı projeler, düzenlemenin gevşek olduğu bölgelerde şirketler kaydettirirken, aynı zamanda küresel olarak düğümler dağıttıklarını iddia ediyorlar. Ancak bu tür bir yaklaşım, penetratif düzenlemelerle başa çıkmakta zorlanıyor. Karar verme yetkisi, fon akışları ve kod kontrolü genellikle hala yüksek derecede merkezi bir yapıdadır, bu da düzenleyici kurumların gerçek kontrol sahiplerine ve kritik eylemlerin gerçekleştiği yere ulaşmasını sağlar.
Son dönem örnekleri, ABD, Singapur ve Hong Kong gibi bölgelerdeki düzenleyici kurumların gerçek yönetim yerleri ve kontrol sahiplerinin takibini güçlendirdiğini göstermektedir. Sadece birden fazla yerde kayıtlı olmak ve dağıtık düğümlerle düzenleyici sorumluluklardan etkili bir şekilde kaçış sağlanamamaktadır.
Zincir üzerinde yayınlamak, işletilmediği anlamına gelmez
Bazı teknik ekipler, kodun zincire dağıtımının projenin "merkeziyetsiz" olduğu anlamına geldiğini ve yasal sorumluluktan muaf tutulabileceklerini düşünmektedir. Ancak, düzenleyici kurumlar zincir dışı davranışlara daha fazla dikkat etmektedir; örneğin, kimin pazarlama yaptığı, organizasyonları nasıl yönettiği, dağıtım yollarını kontrol etmesi gibi.
Son dönemdeki yasal davalar ve düzenleyici açıklamalar, "eğlence amaçlı" tokenlerin bile zenginlik artışı beklentisi veya pazarlama müdahalesi olduğu sürece düzenleme kapsamına alınabileceğini göstermektedir. Zincir üzerindeki dağıtım sorumluluğun sonu değil, başlangıcıdır. Proje ekibi token dolaşımını sürdürdükçe, her zaman düzenleyici gözlem altında olacaktır.
Sonuç
Regülatörlerin odak noktası yüzeysel yapıdan gerçek kontrol ilişkilerine kaydı. Web3 projeleri, karmaşık yapılarla riskleri aşmaya çalışmak yerine, net sorumluluk ve kontrol sınırları oluşturmalıdır. Gerçek uyum, proje tasarımının başından itibaren dikkate alınmalıdır, sonradan telafi edilmek yerine.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Web3 projeleri için üç yüksek riskli işletim modeli analizi: Uyumluluk sorunları ve düzenleyici odaklar
Web3 Projeleri İçin Yaygın Yüksek Riskli Operasyon Modellerinin Analizi
Web3 alanında, birçok proje düzenleyici risklerden kaçınmaya çalışırken bazı "akıllıca" işletme stratejileri benimsiyor. Ancak, bu uygulamalar ters etki yapabilir ve projelerin uyum risklerini artırabilir. Bu makale, yaygın ama potansiyel tehlikeleri olan üç işletme modelini inceleyecektir.
Hizmet Dışsallaştırma: Yüzeysel Ayrım Gerçek Kontrolü Gizleyemez
Bazı projeler, ana işlerini üçüncü taraflara devrederek kendilerinin işletme özelliklerini zayıflatmaya çalışmaktadır. Ancak düzenleyici kurumların ilgilendiği, gerçek karar vericiler ve faydalanıcılardır, yüzeysel sözleşmeler değil. Eğer sözde dış kaynak kullanımı şirketinin proje ekibiyle menfaat ilişkisi veya personel örtüşmesi olduğu keşfedilirse, düzenleme bu dış kaynak kullanımı varlıklarını projenin uzantısı olarak değerlendirebilir ve dolayısıyla sorumluluğu proje sahibi üzerine atabilir.
Gerçek vakalarda, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Hong Kong Menkul Kıymetler ve Futurlar Komisyonu (SFC), eğer temel karar alma yetkisi hala proje ekibi tarafından kontrol ediliyorsa, işlerin dışarıdan yürütülmesi durumunda bile etkili bir sorumluluk ayrımının oluşmayacağını belirtmiştir. Bu tür "biçimsel bölünme" aslında düzenlemelerden kaçınma olarak olumsuz bir kanıt olarak değerlendirilebilir.
Çoklu Kayıt ve Dağıtık Düğüm: Gerçek Kontrol Merkezini Gizlemek Zor
"Sınır tanımayan" bir imaj peşinde koşan bazı projeler, düzenlemenin gevşek olduğu bölgelerde şirketler kaydettirirken, aynı zamanda küresel olarak düğümler dağıttıklarını iddia ediyorlar. Ancak bu tür bir yaklaşım, penetratif düzenlemelerle başa çıkmakta zorlanıyor. Karar verme yetkisi, fon akışları ve kod kontrolü genellikle hala yüksek derecede merkezi bir yapıdadır, bu da düzenleyici kurumların gerçek kontrol sahiplerine ve kritik eylemlerin gerçekleştiği yere ulaşmasını sağlar.
Son dönem örnekleri, ABD, Singapur ve Hong Kong gibi bölgelerdeki düzenleyici kurumların gerçek yönetim yerleri ve kontrol sahiplerinin takibini güçlendirdiğini göstermektedir. Sadece birden fazla yerde kayıtlı olmak ve dağıtık düğümlerle düzenleyici sorumluluklardan etkili bir şekilde kaçış sağlanamamaktadır.
Zincir üzerinde yayınlamak, işletilmediği anlamına gelmez
Bazı teknik ekipler, kodun zincire dağıtımının projenin "merkeziyetsiz" olduğu anlamına geldiğini ve yasal sorumluluktan muaf tutulabileceklerini düşünmektedir. Ancak, düzenleyici kurumlar zincir dışı davranışlara daha fazla dikkat etmektedir; örneğin, kimin pazarlama yaptığı, organizasyonları nasıl yönettiği, dağıtım yollarını kontrol etmesi gibi.
Son dönemdeki yasal davalar ve düzenleyici açıklamalar, "eğlence amaçlı" tokenlerin bile zenginlik artışı beklentisi veya pazarlama müdahalesi olduğu sürece düzenleme kapsamına alınabileceğini göstermektedir. Zincir üzerindeki dağıtım sorumluluğun sonu değil, başlangıcıdır. Proje ekibi token dolaşımını sürdürdükçe, her zaman düzenleyici gözlem altında olacaktır.
Sonuç
Regülatörlerin odak noktası yüzeysel yapıdan gerçek kontrol ilişkilerine kaydı. Web3 projeleri, karmaşık yapılarla riskleri aşmaya çalışmak yerine, net sorumluluk ve kontrol sınırları oluşturmalıdır. Gerçek uyum, proje tasarımının başından itibaren dikkate alınmalıdır, sonradan telafi edilmek yerine.